Skip to main content

İnsanoğlunun geleceğin toplumunu arama çabası hiç bitmeyecek; Ta ki, “Cennet mi, cehennem mi?” sorusuna kalıcı bir cevap bulana dek

Konferans ve seminer sezonu başlayınca, ben de “geleceği anlatarak insanları düşündürmeyi” çok seviyorum. Bu yıl sunumlarımı hazırlarken şunu fark ettim; Her üç yılda bir (2006-2009-2012), temel öngörülerimi derinleştirip, yenilemişim. Sürecin, yaydan fırlamış bir ok gibi ilerlediğine bir işaret bu benim için. Ana akımlar aynı olsa da, öngörü tazeleme dönemi gelmiş (2015). Bu sebeple, yılın bu son ayını geçmiş tespitlerin bir özetine ayırdım.

Dört eğilime odaklanmışım; Hız, esneklik, entegrasyon ve yaratıcılık. Bu eğilimler; aile yapılarını, ahlak ve tutuculuk anlayışlarını, inanç sistemlerini, sosyolojik tepkileri, en önemlisi de önyargıları ve limitleri etkileyecek. Teknolojiye bağımlı ve yalnız insanlar, çok seçeneğe sahip ve özgürlüğünü satın alma davranışına dönüştüren müşteriler olacak. Mülkiyet kavramı yeniden şekillenecek, algı gerçeğin önüne geçecek. Şirketlerde, insan kaynağı “sıradanlar” ve “yetenekliler” olarak ikiye ayrılacak, ücret ve gelir paylaşımı kavramı değişecek. Hatta bazı kavramların anlamlarını yitireceğini, bazılarının ise yeniden anlam kazanacağını iddia etmişim.

İki temel kavram üzerinde durmuşum: Açıklık (Transparency) ve İşbirliği (Collaboration)

Bu tespitlere göre; tüm bilgiler herkese açıktır. Herkes istediği zaman, istediği bilgiye ulaşır. Hiçbir bilgi saklı kalmaz. Muhakkak sakladığınız bir özelliğiniz, bir başka blog’da anlatılıyordur. Katılımcılık “mış gibi” yapmanın ötesinde bir yaşam biçimi haline gelecektir.

Rekabet kavramı yerini “işbirliği” kavramına bırakacak. Otomotiv sanayindeki AR-GE faaliyetleri, pazarlama ortaklıkları gibi konular başta olmak üzere işbirliği ve ortak alanlar açıklık politikası ile birlikte kalıcı bir davranış biçimi olacaktır.

Sonraki dönemde de kırılma noktalarını 10 başlık altında toplamışım

1- Aşırı bağlantılılık (Hyperconnectivity), 2- Yıkıcı inovasyon (Disaster innovation), 3- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yayılımı, 4- Sanayinin ana konuları (Malzeme bilimi, üretimin dönüşümü, enerji verimliliği), 5- Sanayi sonrası toplum davranışları, 6- Yenicilik kavramı (Newism), 7- Z Kuşağı, 8- Sosyal(ist) şirketler, 9- Ekonomik büyüklük kararı ve makro değişimler, 10- İklim değişikliği

İleride 50 milyar makina birbiri ile konuşacak. Dünyada birikmiş bilgi, farklı ürünler ortaya koyacak bir inovasyonu tetikleyecek. İnternet teknolojisinin yayılımı sayesinde dijitalleşme, küreselleşme gibi bir süreç yaşayacak. Bu gelişmeler, sanayide kullanılan malzemeleri, üretim tekniklerini ve en önemlisi ihtiyaç duyulan enerjinin kullanımı konularında büyük değişimler yaratacak. İnsanın hayatını en çok sanayi sonrası toplumun statü ve marka takıntısı ve bu takıntıyı tetikleyen yenicilik kavramı etkileyecek.

Göçmenlerin değil, yerleşiklerin kuşağı farklı olacak. Şirket markaları artık, sosyal bir olguya dönüşecek. Ekonominin doğuya kayması ve şirket yapılarının radikal kararlarla şekilleneceği bir gelecek olacak. Kaynaklarda yaşanabilecek kıtlığın etkileri, toplumsal yaşamı tamamen değiştirecek.

Gördüğünüz gibi, insanoğlunun geleceğin toplumunu arama çabası hiç bitmeyecek; Ta ki, “Cennet mi, cehennem mi?” sorusuna kalıcı bir cevap bulana dek.

2015 yılı da farklı olmayacak.

İyi yıllar!